FENERBAHÇE

Şampiyon yıllar ve kadrolar
1959-1960
Özcan Arkoç, Şükrü Ersoy, Mehmet Cecik, Basri Dirimlili, Nedim Günar, Seracettin Kırklar, Osman Göktan, Avni Kalkavan, Naci Erdem, Necdet, Akgün Kaçmaz, Mikro Mustafa Güven, Ergun Öztuna, Şeref Has, Lefter Küçükandonyadis, Can Bartu, Yüksel Gündüz, Niyazi Tamakan, Hüseyin Yazıcı Ignace Molnar

1960-1961
Özcan Arkoç, Şükrü Ersoy, Atilla Altaş, Nedim Günar, İsmail Kurt, Basri Dilimlili, Naci Erdem, Osman Göktan, Kadri, Avni Kalkavan, Akgün Kaçmaz, Necdet, Mikro Mustafa Güven, Lefter Küçükandonyadis, Yüksel Gündüz, Şeref Has, Can Bartu, Ergun Öztuna, Selçuk, Hilmi, Bülent, Hüseyin Yazıcı, Cahit, Burhan, Selahattin

1963-1964
Hazım Cantez, Ali Filibeli, Özcan Köksoy, Atilla Altaş, Osman Göktan, İsmail Kurt, Şeref Has, Ali İhsan Okçuoğlu, Özer Kanra, Hüseyin Yazıcı, Tuncay, Mikro Mustafa Güven, Ogün Altıparmak, Nedim Doğan, Şenol Birol, Birol Peker, Aydın Yelken, Selim Soydan, Yüksel Gündüz, Lefter Küçükandonyadis, K.İsmail, Güray, Ziya Şengül, Haldun Yağızer, Yıldırım İper, Cengiz Aslan

1964-1965
Ali Filibeli, Hazım Cantez, Şükrü Birand, İsmail Kurt, İsmail Alemdar, Atilla Altaş, Özcan Köksoy, Osman Göktan, Yıldırım, Özer Kanra, Ali İhsan Okçuoğlu, Hüseyin Yazıcı, Ogün Altıparmak, Ziya Şengül, Ercan Aktuna, Şenol Birol, Birol Peker, Bülent Buda, Nedim Doğan, Selim Soydan, Haldun Yağızer, Şerafettin Turgay, Yüksel Gündüz, Şeref Has, Ergun Öztuna, Aydın Yelken, Burhan İpek

1967-1968
Ali Filibeli, Hazım Cantez, Yavuz Şimşek, Şükrü Birand, Levent Engineri, Özcan Köksal, Numan Okumuş, Serkan Acar, Fuat Saner, Ziya Şengül, Özer Kanra, Ercan Aktuna, Yılmaz Şen, Şeref Has, Ogün Altıparmak, Abdullah Çevrim, Can Bartu, Yaşar Mumcu, Nedim Doğan, Raşit Karasu, Birol Peker, Erdinç Sandalcı, Selim Soydan

1969-1970
Ilie Datcu, Yavuz Şimşek, Şükrü Birand, Serkan Acar, Numan Okumuş, Levent Engineri, Ziya Şengül, Ion Nunweiller, Ercan Aktuna, Yılmaz Şen, Fuat Saner, Ogün Altıparmak, Abdullah Çevrim, Can Bartu, Yaşar Mumcu, Zeki, Nedim Doğan, Tacettin, Selim Soydan, Çetin

1973-1974
Adil Eriç, Yavuz Şimşek, Ilie Datcu, Timuçin Çuğ, Şükrü Birand, Ercan Aktuna, Yılmaz Şen, Alpaslan Eratlı, Serkan Acar, Ziya Şengül, Kamil, Erdinç Sandalcı, Ersoy Sandalcı, Önder Mustafaoğlu, Mustafa Kaplakaslan, İbrahim, Selahattin Karasu, Osman Arpacıoğlu, Cemil Turan, Ender Konca, İhsan, Fuat Saner, İsmet, Zafer Atamer, Aydın Çelik, Niyazi Gülseven, Eyüp Odabaşı

1974-1975
Adil Eriç, Yavuz Şimşek, Ilie Datcu, Yılmaz Şen, Niyazi Gülseven, Alpaslan Eratlı, Serkan Acar, Ersoy Sandalcı, Erdinç Sandalcı, Önder Mustafaoğlu, Zafer Atamer, Emin, Ziya Şengül, Selahattin Karasu, Ender Konca, Cemil Turan, Osman Arpacıoğlu, Mustafa Kaplakaslan, Aydın Çelik, Eyüp Odabaşı, Recep

1977-1978
Radmilo Ivançeviç, Fuat Güngör, Niyazi Gülseven, Onur Kayador, Cem Pamiroğlu, Emin İlhan, Yenal Kaçıra, Serkan Acar, Zafer Göncüler, Önder Mustafaoğlu, Radomir Antiç, Coşkun Demirbakan, Alpaslan Eratlı, Engin Verel, İsmail Kurşun, Halil Poçar, Tuna Güneysu, Bahri Kaya, Cemil Turan, Aydın Çelik, Şevki Şenlen

1982-1983
Yaşar Duran, Nurettin Yıldız, Erdoğan Arıca, Onur Kayador, Alpaslan Eratlı, Cem Pamiroğlu, Müjdat Yetkiner, Mehmet Hacıoğlu, Osman denizci, Hasan Yıldızeli, Selçuk Yula, Özcan Kızıltan, Arif Kocabıyık, Sedat Karaoğlu, Önder Çakar, Alper Özdemir

1984-1985
Yaşar Duran, Nurettin Yıldız, İsmail Kartal, Cem Pamiroğlu, Onur Kayador, Abdülkerim Durmaz, Sedat Karaoğlu, Erdoğan Arıca, Hasan Özdemir, Hüseyin Çakıroğlu, Müjdat Yetkiner, Önder Çakar, Tuğrul Duru, Engin, Dusan Pesiç, Turgay Aksu, Arif Kocabıyık, İlyas Tüfekçi, Şenol Çorlu, Selçuk Yula, Birol Altın, Sbrenko Repçiç

1988-1989
Toni Schumacher, Can Barhan, Murat, Nezihi Tosuncuk, Sedat Karaoğlu, Taygun Erdem, Durmuş Ali Çolak, Oğuz Çetin, Aykut Kocaman, Hasan Vezir, Şenol Çorlu, Serdar Şenkaya, Bilal Güven, Ergin Parlar, Müjdat Yetkiner, Erdi Demir, İsmail Kartal, Rıdvan Dilmen, Şenol Ustaömeroğlu, Hakan Tecimer, Turhan Sofuoğlu, Önder Çakar, Orhan Kapucu

1995-1996
Engin İpekoğlu, Rüştü Reçber, Murat Şahin, İlker Yaycıoğlu, Halil İbrahim Kara, Saffet Akbaş, Okechukwu Uche, Jes Högh, Oğuz Çetin, Tayfun Korkut, Kemalettin Şentürk, Elvir Boliç, Aykut Kocaman, Aygün Taşkıran, Dalian Atkinson, Bülent Uygun, Erol Bulut, Tarık Daşgün, Serkan Rençber, Emre Aşık

2000-2001
Rüştü Rençber, Oğuz Dağlaroğlu, Recep Biler, Ogün Temizkanoğlu, Serkan Özsoy, Mustafa Doğan, Zoran Mirkovic, Uche 'Deniz' Okechukwu, Erman Yıldırım, Mert Meriç, Efe İnanç, Mehmet Ayaz, Tufan Apaydın, Nikola Lazetic, Haim Revivo, Abdullah Ercan, Celil Sağır, Yusuf Şimşek, Ali Güneş, Ömer Karabacak, Soner Keleş, Samuel Johnson, Elvir Baliç, Milan Rapajic, Kennet Andersson, Gökhan Bozkaya, Serhat Akın

2003-2004
Volkan Demirel (22), Recep Biler (14), İsmail Güldüren (3), Ümit Özat (5), Fatih Akyel (4), Ivoila Petkov (19), Servet Çetin (28), Stejipan Tomas (6), Can Arat (26), Mahmut Hanefi (16), Fabio Luciano (2), Ali Güneş (30), Kemal Arslan (27), Mehmet Yozgatlı (13), Yusuf Şimsek (20), Marco Aurelio (15), Olcan Adin (29), Selçuk Şahin (21), Erhan Albayrak (8), Hakan Bayraktar (7), Tuncay Şanlı (10), Pierre Van Hooijdonk (17), Sergei Rebrov (18), Semih Şentürk (23), Serhat Akın (9)

2004-2005
Volkan Demirel (1), Fabio Luciano (2), Servet Çetin (3), Ümit Özat (5), Mehmet Yozgatlı (7), Murat Hacıoğlu (8), Serhat Akın (9), Tuncay Şanlı (10), Marcio Nobre (11), Recep Biler (14), Marco Aurelio (15), Mahmut Hanefi Erdoğdu (16), Pierre Van Hooijdonk (17), Önder Turacı (19), Alex De Souza (20), Selçuk Şahin (21), Deniz Barış (24), Kemal Aslan (27), Semih Şentürk (29), Serkan Balcı (30), Rüştü Reçber (34), Nicolas Anelka (39)

2006-07
Volkan Demirel (1), Stephen Appiah (4), Ümit Özat (5), Mehmet Yozgatlı (7), Mateja Kezman (9), Tuncay Şanlı (10), Tümer Metin (11), Taraftar (12), Mehmet Aurelio (15), Kerim Zengin (16), Can Arat (17), Önder Turacı (19), Alexsandro De Souza (20), Selçuk Şahin (21), Serdar Kulbilge (22), Semih Şentürk (23), Deniz Barış (24), Uğur Boral (25), Kemal Aslan (27), Olcan Adın (29), Serkan Balcı (30), Rüştü Reçber (34), Diego Alfredo Lugano (35), Eduardo Luiz Abonizio De Souza (36), Deivid De Souza (99)

TARİHÇE
Kulüp Kurucuları: Nurizade Ziya Songülen Bey, Osmanlı Bankası memurlarından Ayetullah Bey, Bahriye Mektebi talebesi Necip Okaner Bey, Basra Valisi Hasan Bey`in oğlu Hasan Sami Kocameme Bey, Hindli namıyla anılan Asaf Başpınar Bey

Kurulduğu Yer: Moda'da Beşbıyık Sokağı 3 numaralı evin alt katı

1894 yılından itibaren, İzmir'den İstanbul'un Kadıköy yakasına yerleşen Lafontaine, Whittall gibi İngiliz ailelerinin fertleri arasında oynanmaya başlanan futbol, çevrenin Türk gençlerince büyük bir merak, heyecan ve gıpta ile seyrediliyordu. Ne var ki, onların böyle bir sporu yapmak şöyle dursun, adını dahi anmalarına olanak yoktu.
Çünkü Padişah II. Abdülhamid'in amansız baskı rejimine göre değil onbir gencin, ikisinin bile bir araya gelmesi saltanat için son derece sakıncalıydı.

Ancak 1907 yılına gelindiğinde Türk gençlerinden Ziya (Songülen), Ayetullah ve Necip (Okaner) gizli de olsa bir futbol kulübü kurmaya karar verdiler. Semtlerinin adı olan Fenerbahçe'yi isim, Fenerbahçe Burnu'ndaki feneri de amblem olarak seçtiler. Kıskançlık ve asaletin timsali Sarı-Lacivert ise takımın renkleri olarak belirlendi.

1908 Meşrutiyeti'nin ilanına kadar çalışmalarını gizlice yürütmek zorunda kalan Fenerbahçe, bu tarihten sonra yürürlüğe giren Cemiyetler Kanunu'yla tescil edildi ve başarıdan başarıya koşacak olan bir büyük camia, Türk sporundaki seçkin yerini almış oldu.

Atatürk ve Fenerbahçe: Büyük kurtarıcı 3 Mayıs 1918 günü Kulübümüzü ziyaret etti ve hatıra defterine Kulübü ve üyelerini öven satırlar yazdı.
Atatürk, 10 Ağustos 1928 günü, 3-3 berabere biten Gazi kupası maçından sonra üçü Galatasaraylı ve ikisi Fenerbahçeli olan beş kişinin önünde aynen şunları söyledi:
" - Burada üçe üçüz...Çünkü ben de Fenerbahçeliyim ! "
Bu arada, 5 Haziran 1932'de Kulübümüzün Kuşdili'ndeki binasi yanınca, ilk bağış yine büyük kurtarıcımız Atatürk'ten geldi. Bu önemli olay, kulübümüzün tarihinde gerçekten apayrı bir yere sahiptir ve bizi sonsuza kadar mutlu kılacaktır.

Atatürkün imzaladığı hatıra defterimiz: "Fenerbahçe Kulübünün her tarafa mazhar-ı takdir olmus bulunan asari mesaisini işitmiş ve bu Kulübü ziyaret ve erbab-ı himmeti tebrik etmeyi vazife edinmiştim. Bu vazifenin ifasi ancak bugün müyesser olabilmiştir. Takdirat ve tebrikatımı buraya kayd ile mübahiyim." 3.5.1918 ..... ORDU KUMANDANI Mustafa Kemal Atatürk

BAŞKANLAR
1907-1908: Nurizade Ziya SONGÜLEN
1908-1909: Ayetullah BEY
1909-1910: Tevfik Haccar TAŞÇI
1910-1911: Hakkı Saffet TARİ
1911-1911: Galip KULAKSIZOĞLU
1911-1912: Şehzade Osman FUAT
1912-1912: Emirzade ARİF
1912-1914: Hamit Hasan KAYACAN
1914-1915: Nafia Nazırı Hulusi BEY
1915-1916: Sabri TOPRAK
1916-1918: Nazım BEY
1918-1919: Ahmet NURİ
1919-1924: Şehzade Ömer Faruk EFENDİ
1924-1925: Nasuhi BAYDAR
1926-1927: Ali Naci KARACAN
1928-1932: Muvaffak MENEMENCİOĞLU
1932-1933: Sait Selahattin CİHANOĞLU
1933-1934: Hayri Celal ATAMER
1934-1950: Şükrü SARAÇOĞLU
1950-1951: Ali Muhittin HACIBEKİR
1951-1953: Osman KAVRAKOĞLU
1954-1955: Osman KAVRAKOĞLU
1953-1954: Bedii YAZICI
1955-1957: Zeki Rıza SPOREL
1957-1959: Agah EROZAN
1960-1960: Medeni BERK
1960-1961: Hasan Kamil SPOREL
1961-1962: Razi TRAK
1980-1981: Razi TRAK
1962-1966: İsmet ULUĞ
1966-1974: Faruk ILGAZ
1974-1976: Emin CANKURTARAN
1977-1980: Faruk ILGAZ
1981-1983: Ali ŞEN
1983-1984: Faruk ILGAZ
1984-1986: Fikret ARICAN
1986-1989: Tahsin KAYA
1989-1993: Metin AŞIK
1993-1994: Güven SAZAK
1994-1994: Hasan ÖZAYDIN
1994-1998: Ali ŞEN
1998-: Aziz YILDIRIM

Şükrü Saraçoğlu Stadı



Fenerbahçe Şükrü Saracoglu Stadı, yurdumuzun ilk nizami futbol sahasıdır. İlk olarak Union Club adı altında 1908 yılında faaliyete geçmiştir. Bu tarihten önce de alan Papazın Çayırı ismiyle bilinir ve burada futbol karşılaşmaları yapılırdı. Yılların Papazın Çayırı’nın, bir futbol stadyumu olması, bir tesadüf eseri gerçekleşmiştir.

1908 yılı temmuzunda, Şehremini Operatör Cemil Bey’in (Cemil Topuzlu), hürriyet kahramanlarına yardım amacıyla verdiği davetin konuklarından ve yurdumuzda futbolu ilk oynayan ailelerden Reji Whittall’in, gençliğin spora ve özellikle futbola olan istek ve ilgisi doğrultusunda bir futbol sahası yapılması gerekliliği yönündeki konuşmasının ertesi günü bu kişiler, Fenerbahçe Başkanı Ziya Bey (Ziya Songülen), birkaç İngiliz ve maruf Rıfat Bey’le bir toplantı yaparak, saha için en uygun yerin, hazineye ait olan bu çayır olduğuna karar verdiler.

Başkatip Cevat aracılığıyla konu, Osmanlı Sultanı II. Abdülhamit’e götürüldü. Teklifi önce kabul etmeyen sultan daha sonra yıllığı 30 altın kira karşılığında Union Club ile 20 yıllık bir sözleşme yapılmasına karar verdi. 3.000 altına mal olan, çayırın tahta perdeyle çevrilmesi ve bir lokal inşaatı sonrasında saha, futbol karşılaşmalarını izleyen kışa kadar hazır hale getirildi.

Ancak futbola olan ilginin azlığı, kiranın karşılanamamasına neden oluyordu. Saha 1909 yılında bir yıllığına Fenerbahçe Kulübü’ne kiralandı. Birinci Dünya Savaşı’nın patlak vermesi üzerine İngilizler düşman konumuna geçtiler. Dolayısıyla Union Club ile ilgilenmediler. Türk hissedarların da dağılması üzerine sahipsiz kalan Union Club’a, 1915 yılında Kara Kemal tarafindan el konuldu ve ismi İttihat Spor Kulübü olarak değiştirildi.

Basri Bay isimli bir kişinin işletmeciliğine bırakılan, yeni ismiyle İttihat Spor Sahası, İstanbul’un işgal devri ortalarına kadar tüm sportif faaliyetlerin yeri oldu. 1922 yılında sahanın işletmesi, Basri Bey’in vekili olan Emin Bey’e geçti. Bu kişi de bilinmeyen bir nedenle sahanın işletmesini, Ali Sami, Cevdet ve Tevfik Bey’lerden oluşan bir heyete bıraktı.



Taksim Stadı’nın inşaatı ile birlikte, kendi haline bırakılan saha, 1929 yılında Fenerbahçe tarafından kiralandı ve 25 Ekim 1929 tarihinde yapılan bir spor bayramı ile tekrar hizmete sunuldu. Aynı gün ismi Fenerbahçe Stadı olarak değiştirildi. Bu tarihten itibaren gelişmeler de başladı.

30 Eylül 1931 tarihinde yapılan inşaatla stadın dışarısıyla ilişkisi kesildi. Yapılan birçok değişiklik sonrasında 13 Mayıs 1932 tarihinde, Vali Muhittin Üstündağ’ın katıldığı törenle, Fenerbahçe Stadı’nın açılışı yapıldı. Fenerbahçe Spor Kulübü’nün Kuşdili’nde bulunan lokalinin yanması sonrasında, kiracısı olduğu stadı satın almaya karar vermesi, bugünlerde maraton tribününün yıkılmaya başlandığı ve kapasitesinin yakın bir gelecekte 62.000 kişiye çıkacağı modern stadyumun temel taşlarını oluşturmuştur. Ülkenin en önemli kulübü olan Fenerbahçe’nin yangın nedeniyle düştüğü bu kötü durum, devlet yöneticilerini de üzmüş ve onları Fenerbahçe’ye yardım etme konusunda ikna etmiştir.

Şükrü Saracoğlu’nun ve Kemal Onan’ın da üstün gayretleriyle, 36.000 metrekarelik bu alan ve içinde bulunan bina, 27 Mayıs 1933 tarihinde, 9.000 TL bedeli 10 ayda ödenmek kaydıyla Fenerbahçe Spor Kulübü’nün malı oldu. Bununla birlikte Fenerbahçe, Türkiye’de stat mülkiyetine sahip ilk kulüp olma özelliğini kazandı. Bu gurur verici unvan aynı zamanda bazı sorumluluklar da getiriyordu beraberinde. Sorumluluklarının bilincinde olan Fenerbahçe, 14 Temmuz 1933 tarihinde yapılan bir eşya piyangosundan elde edilen 17.000 liralık geliri Fenerbahçe Stadı’na harcadı. Aynı yıl törenlerle yapılan açılışta, ikinci başkan Celal Bey şunları söylüyordu:

“Muhterem hanımefendiler, beyefendiler. Üç senedir yeni bir hamlede ve başarılmış yeni bir işle huzurunuza çıkıyoruz. Üç senelik dar ve kısa bir zamana sıkıştırılmış olan bu işler şunlardır; 25 senelik, canlı ve muvaffakiyetli bir hayatın hatıralarını taşıyan eski kulüp binası, kaderin hain ve kötü bir tamahına kurban olarak yandı. Simsiyah bir gecenin sabahı kendimizi simsiyah bir kömür yığını karşısında bulduk. Elimizde Fenerbahçe isminden başka hiç bir sey kalmamıştı. Yangından çok az zaman evvel fakir bir kiracı olarak girdiğimiz bugünkü Fenerbahçe Stadı’na elimizde kalan enkaz ile sığındık. Bu sene Fenerbahçe 26. yıl dönümünü kutlarken yeni ve büyük bir mazhariyete erdi.

Gazi hazretleri gençliğe ve Fenerbahçe’ye büyük ve kıymet biçilmez bir iltifatta bulundular. Heykellerinin Fenerbahçe Stadı’na dikilmesine müsaade ettiler. Bütün Fenerbahçeliler aczimizle, bu aczi mutlakla buna nasıl teşekkür edeceğimizi bilmiyoruz. Bu heykelle bu saha yıkılmaz ve dağılmaz bir kütle haline gelmiştir. Bu topluluk, bütünlük ve birlik aynı zamanda bütün memleketin bir sembolüdür de. Bu heykel burada azmin ve tesanütün ve disiplinin bir resmi olarak yükseliyor. Bu heykele bakanın kalbi temiz ve yeni bir hamle ile çarpar. Bu heykele bakan bozguncu ve serkeş olamaz bu heykele bakanın kalbi yenilmez ve yenilemez.”

İzleyen tarihlerde, 25′er metrelik 2 kapalı tribün 50′şer metreye uzatıldı. Lokal olarak kullanılan binanın çatısı yenilendi. Büfe, soyunma odaları ve duşlar eklendi. Bu sırada ödeme zorluğuna düşülünce, stat gelirlerine maliyece haciz konuldu.

Futbola, İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra artan ilgi, İstanbul’a bir büyük stat daha yapılmasını gerektirdi. Bu bağlamda bugün Beşiktas İnönü Stadyumu adındaki Mithat Paşa Stadı’nın yapımına başlandı.

Aynı dönemde Fenerbahçe de kendi stadının büyütülmesi ihtiyacını hissetti. Devletten istenen mali yardıma, stadın mülkiyetinin Fenerbahçe’de olduğu yanıtı geldi. Bir sonuç alınamaması üzerine Fenerbahçe, bir eşya piyangosu daha düzenledi. 300.000 adet olan ve 1 liradan satılan biletler 22 Ekim 1947 tarihinde satışa çıkarıldı. Ancak çeşitli sorunlar yaşandı ve yalnızca 150.000 bilet satılabildi. Buradan elde edilen gelir ise 85.000 lira oldu.

İzleyen günlerde, beton tribünün harcı Vali Lütfü Kırdar tarafından atılmış ve vali, kulübe belediye bütçesinden 50.000 lira yardım vaat etmiştir. Stadın kuzey kısmında 27 basamaklı ve yelpaze şeklindeki ilk beton tribün, Amaç İnşaat Şirketi tarafından 3 ayda tamamlandı. Bu inşaat 70.000 liraya mal oldu. Bu süre içinde yardım sözü, arttırılarak tekrarlanıyordu.

İlk tribünün inşaatı bitiminde, tesisatı kaldırmadan doğu tarafına geçilmek istendi. Ancak kulübün bunun için parası yoktu. Sözü verilen yardımlar istendi ancak sonuçsuz kaldı. Bunun üzerine Fenerbahçe Spor Kulübü, sahayı ipotek ederek Yapı ve Kredi Bankası’ndan 100.000 lira temin etti.

Proje 15 yerine 30 basamaklı bir tribün için değiştirildi. Bu nedenle doğan 70.000 liralık fiyat farkı (130.000 yerine 200.000 lira), belirsiz bir zamanda tahsil edilmek suretiyle Amaç İnşaat Şirketi tarafından üstlenildi.



İnşaat yapılacak kısımdaki 5 basamaklı ahşap tribün söküldü ve 6 Ağustos 1948 tarihinde temel atıldı. İnşaat 6 ay sürdü ve bitirilen tribünlerin açılışı Vali Lütfü Kırdar tarafından 13 Şubat 1949 tarihinde yapıldı.

Yeni Fenerbahçe Stadı 25.000 kapasiteli modern bir stattı ve aynı dönemde Türkiye’deki en yüksek kapasiteli stat olmuştu. Ankara 19 Mayıs Stadı 12.000, Mithat Paşa Stadı ise 15.000 kişilik kapasiteye sahipti. Vaat edilip alınamayan yardımlar, bankaya ve Amaç İnşaat Şirketi’ne olan borçlar, kulüp yöneticilerini kara kara düşündürüyordu. 1950 yılına 180.000 lira borçla girildi. Oysa kulübün bütçesi zaten 160.000 liraydı.

17 Haziran 1950 tarihinde Fenerbahçe, Milli Küme Şampiyonu sıfatıyla, Türkiye Birincisi Göztepe’yle Başbakanlık Kupası maçı için Ankara’da bulunuyordu. Dönemin genel kaptanı Rüştü Dağlaroğlu, Cumhurbaşkanı Celal Bayar’a, içinde bulundukları mali sıkıntıdan bahsetmiş ve yardım sözü almıştı. Ancak yardım sözü yine havada kaldı. Borç bir türlü ödenemiyordu.

Yapı ve Kredi Bankası’na olan borç 77.000 liraya indirildiğinde, bankanın alacağının tahsili için İstanbul 2. İcra Dairesi’nin 17 Ocak 1951 tarih ve 255 sayılı ihbarnamesiyle, 760.000 lira biçtiği Fenerbahçe Stadı’nı satışa çıkarması, stadın kapısına “satılık” ilanı astırması, yönetim kurulunu çok zor bir durumda bırakmıştı.

1951 yılında Rüştü Dağlaroğlu, Beden Terbiyesi Genel Müdürlügü’ne yaptığı bir başvuruyla, 25.000 lira yardım istedi. Bu isteğini belirten dilekçede, vaat edilip yerine getirilmeyen yardımlardan, Fenerbahçe Stadı’nın Türkiye’nin en büyük stadı olmasından bahsedilmişti. Bu etkili başvuru sonucunda Beden Terbiyesi Genel Müdürlüğü, istenen 25.000 liralık yardımı doğrudan Yapı ve Kredi Bankası’na yatırmış, bankayla kalan borç için anlaşma sağlanmış ve borç 28 Haziran 1952 tarihinde kapatılmıştır.

19 Eylül 1982 tarihinde Altay maçıyla açılan stadımızın kapasitesini arttıracak proje, Aziz Yıldırım’ın başkanlığı süresinde yaptırıldı. Bu projeye göre numaralı, maraton ve açık tribünler yıkılarak yeniden yapılacaktı. Yıllardır önlerine gelen sütun nedeniyle maç seyretmekte sıkıntı çekilmekteydi.

Yeni projeye göre stadın tamamının üstü kapatılacak ancak sütun yerine, tribünleri birleştiren yerlere 4 adet kule dikilecek ve çatı bu kuleler üzerine oturtulacaktı. Yapılması planlanan stadyum, bir futbol stadyumu olarak tasarlanmıştı. Üstünün tamamen kapanması ve futbol sahasının etrafındaki koşu pistinin kaldırılması sayesinde akustik düzelecek. 1999-2000 sezonunda inşaat ilk olarak “Yeni Açık” diye adlandırılan, Kurbağalıdere tarafındaki tribünün yıkımıyla başladı.

Bu tribünün yıkılmasından sonra yönetim, yapım için sponsor arayışına girdi. Migros’la yapılan anlaşmaya göre tribün bu firma tarafından yaptırılacak, yapılacak binanın alt katında açılacak mağaza Migros tarafından işletilecek ancak satışlardan belli bir pay da Fenerbahçe Spor Kulübü’ne aktarılacaktı. 1999-2000 sezonunda inşaatı başlayan tribün inşaatı, liglerin tatile girmesiyle hızlandı ve 2000-2001 sezonunda Fenerbahçe’nin evinde oynadığı ilk maç olan İstanbulspor maçına yetiştirildi. Stat kapasitesi bu maçta 30.000 kişiye yükselmişti.

Aynı sezon içinde diğer tribünün de yıkılma işlemi başladı. Bu sefer sponsor olarak Telsim ile anlaşıldı. Buna göre inşaat mayıs ayına kadar bitirilecek, giriş ve birinci kattaki mağazaların kullanım hakkı 8 yıllığına Telsim’e verilecekti. Bu süre bitiminde ise Fenerbahçe Spor Kulübü Yönetimi bu binaya taşınacaktı. İnşaat hızlı bir şekilde tamamlanarak 6 Mayıs 2001 tarihinde Galatasaray’la oynanacak lig maçına yetiştirildi. Bu karşılaşmada İstanbul seyirci ve hasılat rekoru kırıldı. Artık stadımız 42.000 kişilik kapasiteye ulaşmıştı.

[IMG]İnşaat yapılacak kısımdaki 5 basamaklı ahşap tribün söküldü ve 6 Ağustos 1948 tarihinde temel atıldı. İnşaat 6 ay sürdü ve bitirilen tribünlerin açılışı Vali Lütfü Kırdar tarafından 13 Şubat 1949 tarihinde yapıldı.

Yeni Fenerbahçe Stadı 25.000 kapasiteli modern bir stattı ve aynı dönemde Türkiye’deki en yüksek kapasiteli stat olmuştu. Ankara 19 Mayıs Stadı 12.000, Mithat Paşa Stadı ise 15.000 kişilik kapasiteye sahipti. Vaat edilip alınamayan yardımlar, bankaya ve Amaç İnşaat Şirketi’ne olan borçlar, kulüp yöneticilerini kara kara düşündürüyordu. 1950 yılına 180.000 lira borçla girildi. Oysa kulübün bütçesi zaten 160.000 liraydı.

17 Haziran 1950 tarihinde Fenerbahçe, Milli Küme Şampiyonu sıfatıyla, Türkiye Birincisi Göztepe’yle Başbakanlık Kupası maçı için Ankara’da bulunuyordu. Dönemin genel kaptanı Rüştü Dağlaroğlu, Cumhurbaşkanı Celal Bayar’a, içinde bulundukları mali sıkıntıdan bahsetmiş ve yardım sözü almıştı. Ancak yardım sözü yine havada kaldı. Borç bir türlü ödenemiyordu.

Yapı ve Kredi Bankası’na olan borç 77.000 liraya indirildiğinde, bankanın alacağının tahsili için İstanbul 2. İcra Dairesi’nin 17 Ocak 1951 tarih ve 255 sayılı ihbarnamesiyle, 760.000 lira biçtiği Fenerbahçe Stadı’nı satışa çıkarması, stadın kapısına “satılık” ilanı astırması, yönetim kurulunu çok zor bir durumda bırakmıştı.

1951 yılında Rüştü Dağlaroğlu, Beden Terbiyesi Genel Müdürlügü’ne yaptığı bir başvuruyla, 25.000 lira yardım istedi. Bu isteğini belirten dilekçede, vaat edilip yerine getirilmeyen yardımlardan, Fenerbahçe Stadı’nın Türkiye’nin en büyük stadı olmasından bahsedilmişti. Bu etkili başvuru sonucunda Beden Terbiyesi Genel Müdürlüğü, istenen 25.000 liralık yardımı doğrudan Yapı ve Kredi Bankası’na yatırmış, bankayla kalan borç için anlaşma sağlanmış ve borç 28 Haziran 1952 tarihinde kapatılmıştır.

19 Eylül 1982 tarihinde Altay maçıyla açılan stadımızın kapasitesini arttıracak proje, Aziz Yıldırım’ın başkanlığı süresinde yaptırıldı. Bu projeye göre numaralı, maraton ve açık tribünler yıkılarak yeniden yapılacaktı. Yıllardır önlerine gelen sütun nedeniyle maç seyretmekte sıkıntı çekilmekteydi.

Yeni projeye göre stadın tamamının üstü kapatılacak ancak sütun yerine, tribünleri birleştiren yerlere 4 adet kule dikilecek ve çatı bu kuleler üzerine oturtulacaktı. Yapılması planlanan stadyum, bir futbol stadyumu olarak tasarlanmıştı. Üstünün tamamen kapanması ve futbol sahasının etrafındaki koşu pistinin kaldırılması sayesinde akustik düzelecek. 1999-2000 sezonunda inşaat ilk olarak “Yeni Açık” diye adlandırılan, Kurbağalıdere tarafındaki tribünün yıkımıyla başladı.

Bu tribünün yıkılmasından sonra yönetim, yapım için sponsor arayışına girdi. Migros’la yapılan anlaşmaya göre tribün bu firma tarafından yaptırılacak, yapılacak binanın alt katında açılacak mağaza Migros tarafından işletilecek ancak satışlardan belli bir pay da Fenerbahçe Spor Kulübü’ne aktarılacaktı. 1999-2000 sezonunda inşaatı başlayan tribün inşaatı, liglerin tatile girmesiyle hızlandı ve 2000-2001 sezonunda Fenerbahçe’nin evinde oynadığı ilk maç olan İstanbulspor maçına yetiştirildi. Stat kapasitesi bu maçta 30.000 kişiye yükselmişti.

Aynı sezon içinde diğer tribünün de yıkılma işlemi başladı. Bu sefer sponsor olarak Telsim ile anlaşıldı. Buna göre inşaat mayıs ayına kadar bitirilecek, giriş ve birinci kattaki mağazaların kullanım hakkı 8 yıllığına Telsim’e verilecekti. Bu süre bitiminde ise Fenerbahçe Spor Kulübü Yönetimi bu binaya taşınacaktı. İnşaat hızlı bir şekilde tamamlanarak 6 Mayıs 2001 tarihinde Galatasaray’la oynanacak lig maçına yetiştirildi. Bu karşılaşmada İstanbul seyirci ve hasılat rekoru kırıldı. Artık stadımız 42.000 kişilik kapasiteye ulaşmıştı.



İnşaat sonrası, tüm tribünlerin üzeri özel çelik konstrüksiyonlarla tutturularak geçmiş senelerde sıkıntı yaratan ve seyircinin görüş açısını azaltan sütunlar tamamen kaldırıldı.

2002-2003 sezonunun ilk yarısında kale arkalarında tribünlerin üstü kapatıldı ve kapasite 45.755′e çıkartıldı. 2005 yılının Mart ayında numaralı tribün yıkılarak yerine 9 ayda yeni tribün yapıldı.




 
Bugün 3 ziyaretçi (4 klik) kişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol